[ Ana Sayfa ]

             

ATATÜRK'TEN ANILAR

ANILAR 1
Hoşgeldin Halil  Ağa
Napolyon'a Benziyorsunuz

Atatürk ve Gülsüm Abla
Onları Bu İşe Karıştırma,Atam!
Title 5

Title 6
Title 7

Title 8
Title 9

Title 10
Title 11

Title 12
Title 12

Title 13
Title 14

Title 15
Title 16

Title 17
Title 18

Title 19
Title 20

 

ANILAR 2
Title 1
Title 2

Title 3
Title 4
Title 5

Title 6
Title 7

Title 8
Title 9

Title 10


 

ANILAR 3
Title 1
Title 2

Title 3
Title 4
Title 5

Title 6
Title 7

Title 8
Title 9

Title 10

SECTION 4
Title 1
Title 2
Title 3
Title 4
Title 5
Title 6

TBBM açılışının 105. seneyi devriyesinde İstiklâl Mücadelemizin Başkumandanı, Cumhuriyetimizin Kurucusu, Ömrünü Milletin Refah ve Mutluluğuna Adamış BÜYÜK DEVLET ADAMI Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü  ve Silah Arkadaşlarını Rahmetle, Saygıyla ve Minnetle Anıyoruz.(23.04.2025)           

ONLARI BU İŞE KARIŞTIRMA, ATAM!

Bay Vasfi Aksu anlatıyor. Üçüncü Genel Müfettiş Tahsin Uzer, Trabzon Atatürk köşkün de, Atatürk'ün birinci ölüm yıldönümü nedeniyle toplantı düzenlemişti. Kendisinden, Atatürk'e ait bir anısını rica ettik. O da kabul ederek anlatmıştı, dedi ki ;

“…Atatürk'ün en çok hoşlandığı şeylerden birisi de Mehmetçiklerle konuşmaktı,. Trabzon'a son gelişinde bir sabah bu köşkün kapısından çıkıyorduk. Nasıl oldu farketmeden önlerine geçerken ve galiba biraz da sıkıştırarak daha önce dışarı çıkmış bulundum Benim bu ani şaşkınlığımı görünce:

 ⁃ Dur Tahsin... Bak ne olacak!... dedi. Kapıda saygı nöbeti bekleyen ere yaklaştı sordu:

- Adın ne senin!...                                                       

- Mehmet Atam.

-Söyle bakalım, Mehmet (beni işaretle) bu mu büyük, ben mi büyüğüm…

 - Sen büyüksün!...

- Benden büyük kimse yok mu?...

 - Yoktur Atam…

-İyi düsün Mehmet. Benden büyük hiç mi kimse yok?...

Mehmetçiğin cevabı kesin, sesi daha gür :

⁃ Yoktur Atam!..

Atatürk.'ün, birden yüz hatlar geriliyor. Çok asabileştiği zamanki gibi, yanağının birisi seğirmeye başlıyordu. O dayanılmaz bakışlarını Mehmetciğin gözlerine dikiyor ve eliyle omuzunu tutarak, tekrar soruyor:

⁃ Peki. Ya Peygamber, ya Tanrı?... Mehmet, onlar da mı benden büyük değil?...

Birden hepimizi şaşırtan bu soru karşısın da, dimdik duran Mehmetciğin boynu bükülüyor ve yalvaran, saygılı bir sesle cevabı veriyor:

-Onları bu işe karıştırma Atam!...

 Atatürk'ün gerilen yüz hatları yumuşuyor, Mehmetciği kucaklayıp, alnından öpüyor. Bizlere dönerek

⁃ Hangimiz, şu durumu, bu kadar dâhiyane bir cevapla çözümleyebilirdik. İste Türk erinin ham, fakat erişilmez zekâsı buradadır..,.dedi.

Biz hayran olmuştuk ve Atatürk yeni bir zafer kazanmış gibi mutluluk içindeydi..."